Pages

22 Mart 2014 Cumartesi

Vitaminler hangi besinlerde daha çok bulunur



Vitamin, latince vita sözcüğünden gelmiştir ve vita “hayat” anlamına gelir. Sağlıklı yaşamın bir parçası olan bu organik bileşikler vücutta metabolik olayların gerçekleşmesi ve sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmezidir
Vitaminler iki grupta incelenir:
Suda çözünen vitaminler: C ve B grubu vitaminleridir.
Yağda çözünen vitaminler: A, D, E, K vitaminleridir.
- Vücut direncini arttırmak için vitamin bakımından zengin besinler tüketilmelidir. Özellikle bahar geçişlerinde vitaminlere ihtiyaç artmaktadır.
- Şunu bilmeliyiz ki yiyeceklerin pişirme, saklama, yıkama işlevlerinde vitamin değerlerinde önemli bir kayıp yaşanmaktadır.
- Besinlerin mevsiminde olması ve taze olmasıda içeriğindeki vitamin miktarını etkiler.
- Vücudumuza yeterli miktarda vitaminlerin doğal yoldan alamıyorsak bulgulara göre ek yollardan kullanılması gerekebilir.
B1 vitamini: Tahıllarda, baklagillerde, sebzelerde ve meyvelerde bulunur. Büyüme döneminde ki insanlarda sinir sisteminin gelişimi ve hızlı metabolizma için b1 vitaminine ihtiyaç duyulmaktadır.
B1 vitamininin eksikliğinde: Kusma, iştahsızlık, huzursuzluk, nefes almada zorluk, morarma, kalp yetmezliği, kalp çarpıntısı, merkezi sinir sistemi bozukluluğu, ses kaybı, beriberi hastalıkları görülebilir.
B2 vitamini: Sakatatlarda, süt ve peynirde ve bazı yeşil sebzelerde bulunur.
B2 vitamini eksikliğinde: Görme bozuklukları, deri ve mukoza, dudak kenarlarında çatlaklık gibi hastalıklara yol açar.
B6 vitamini: Tahıllar, yumurta, et ve ciğerde yoğun olara bulunur.
B6 vitamini eksikliğinde: Dilde şişme, göz, ağız ve burun çevresinde yağlanma görülür.
B12 vitamini: Et, balık, deniz ürünleri ve yumurtada bulunur. Süt ve süt ürünlerinde ise az miktarda b12 vitamini içerir.
B12 vitamini eksikliğinde: Sinir hücrelerini kaplayan beyaz bir madde olan miyelin kaybuna neden olarak sinir sistemi sorunlarına ve anemiye yol açar.
C vitamini: Kuşburnu, turunçgiller, domates, biber, brokoli, karnıbahar ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunur. C vitamini dokular için kolajen üretimini sağlar.
A vitamini: Yumurta, terayağ, sarı renkli meyvelerde ve en çok balıkta bulunur.
A vitamini eksikliğinde: Boy kısalığı, kilo alamama, gözün parlaklığını yitirerek aşırı kurumasıi göz yaşı yetersiz salgılanması, kuru ve pullanmış deri, gece körlüğü ( halk arasında tavuk karası denir.) gibi rahatsızlıklar görülür.
D vitamini: Bu vitamin hem beslenme hem de güneş ışığı yoluyla alınır. Balık, peynir, süt, terayağ ve yumurta sarısında bulunur.
D vitamini eksikliğinde: Çocuklarda raşitizme neden olur. Kemiklerde kasiyum ve fosfor dengesini düzenler. Huzursuzluk, baş terlemesi, kaşıntı, uyku bozuklukları, ileriki aşamalarda kas güçsüzlüğü, kafatası yumuşaması, büyümüş bunguldak,kafatası büyüklüğü, diş problemleri görülmektedir.
E vitameini: Tahıl ürünleri, balık, balık yağı, kuruyemişlerde, yumurta sarısı, yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Antioksidan etkiye sahiptir, yara iyileştirmesini hızlandırır, damar sağlığını korur ve metabolik hıın arttığı okul ve ergenlik çağında vücudu zararlı maddelerden arındırıcı özelliği vardır.
E vitamini eksikliğinde: Anemi, ödem görülebilir.
K vitamini: Yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Kanda pıhtılaşması için gereklidir. Normalde barsaklardaki bakteriler tarafından yapılır. Pıhtılaşma faktörlerinin sentezi için gereklidir.
K vitamini eksikliğinde: Dişeti kanamarı görülür.

12 Aralık 2012 Çarşamba

Az kalori tüketme formülleri


Haftada bir kilo verebilmek için yedi bin kalori azaltmanız gerekir ancak her gün bin kalori daha az almak, gözünüzü korkutabilir.




Oysaki minik değişiklikler yapmak veya porsiyon miktarını küçültmek yeterli
Kendinizi sürekli aç hissediyor musunuz? Diyet yapmak için yediklerinizden zevk almıyor musunuz? En sevdiğiniz yiyecekleri yiyemiyor musunuz? Endişelenmeyin, küçük değişiklikler yaparak büyük farklar yaratabilirsiniz ve tartıda azalan kilonuzla mutlu olabilirsiniz.
Aşağıdaki her bir seçimle aldığınız kaloriyi yaklaşık     80-100 kalori azaltabilirsiniz. Her gün sadece 100 kalori eksik yemeniz yıl sonunda 5 kg. yağ kaybetmenizi sağlar veya tam tersi her gün 100 kalori fazla aldığınızda yıl sonunda     5 kg. yağlanabilirsiniz.
İÇECEKLER
1. Arkadaşlarınızla buluştuğunuzda meyveli soda yerine diyet-sade soda tercih edin.
2. Akşam yatarken bir büyük bardak tam yağlı süt yerine yağsız süt için.
3. Hafta sonu iki şişe normal bira yerine iki şişe light bira için.
4. Bir bardak bol şekerli limonata yerine bitkisel tatlandırıcı kullanılmış limonata seçin.
5. Bir büyük bardak taze sıkılmış portakal suyu içmek yerine bir orta boy portakal yiyin.
6. Kahvenize az yağlı süt ekleyerek ara öğününüzü yapın.
KAHVALTI
7. Tam buğday ekmeğinizin üzerine tam yağlı peynir yerine light peynir sürün.
8. Pazar kahvaltınızda tereyağlı su böreği yemek yerine yarım simit yiyin.
9. Krep yaparken içine yağ eklemeyin, sadece pişirirken fırçayla yağlayın.
10. Yağda yumurta yerine bol sebzeli menemen yapın.
11. Sucukları yağda kızartmak yerine az suda haşlayıp yağsız olarak omletin içine atın.
ARA ÖĞÜNLER
12. Elma şekeri yemek yerine bir orta boy elma yiyin.
13. 60 gr. kızarmış patates yerine haşlanmış patates yiyin.
14. Bir avuç kuru üzüm yerine taze üzüm yemeyi tercih edin.
15. Sandviçinizin içine 90 gr. tam yağlı beyaz peynir         yerine mozarella ekleyin.
16. Konserve ananas yerine taze ananas tercih edin.
ÖĞLE VE AKŞAM YEMEĞİ
17. Restoranda servis edilen 180 gr. etin yarısını paketletip, diğer öğününüzde yiyin.
18. Sipariş ettiğiniz tavuğun derisini yemeyerek kâr edin.
19. Yemeğe kullandığınız kıymayı yağsız olarak seçerek     kâr edin.
20. 180 gr. kızarmış tavuk yerine fırınlanmış olanı tercih edin.
21. Pizzanıza sucuk yerine sebze ilave ettirin, 100 kalori     kâr edin.
22. Kremalı çorba yerine bol sebzeli bir çorba seçin.
ÇEŞNİ VE SOSLAR
23. Salatanıza üç yemek kaşığı klasik sezar sosu yerine, bir tatlı kaşığı yağ ve limon ekleyin.
24. Makarnanıza kremalı mantar sos yerine napoliten sos ilave edin.
25. Kremalı tüm soslar yerine yağsız olanlarını ve sebzeli olanları tercih edin.
26. Sandviç içine mayonez yerine yağsız labne peynir sürün.
ŞEKER VE TATLILAR
27. Dondurmanızı waffle veya kornet içinde değil sade yiyin.
28. Sinemada bir paket çikolata yemek yerine bir avuç patlamış mısır tercih edin.
29. Kabak tatlısını kaymak yerine cevizle yiyin.
30. Krem şantili çilek yerine yoğurtlu çileği deneyin.

9 Aralık 2012 Pazar

Kolestrole doğal besinler

Kolestrolden artık korkmanıza gerek yok.
Doğal besinlerle kolestrolün önüne geçmeye ne dersiniz ?
Aşağıda sayacağımız besinler artık korkularınızı yenicek.


Tahıllar
Yulaf, arpa, çavdar gibi tam tahıllar lif içeriği zengin besinlerdir. Beslenmenizle aldığınız fazla kolesterolün atılmasını sağlar bu nedenle tahıl grubuna kötü kolesterolün düşmanı diyebiliriz. Ayrıca içeriğindeki beta glukan nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendirirler.

Kurubaklagiller
Protein içeriğinin zengin olması, bitkisel demir içermesinin yanı sıra kurubaklagiller suda çözünebilen lif içerirler. Bu nedenle kötü kolesterolün düşmesinde etkili besin grubudur. 

Yeşil çay
Son çalışmalar yeşil çayın içeriğindeki kateşinden dolayı kolesterol seviyesini düşürdüğü yönünde. Eğer içerisine limon suyu da ilave ederseniz etkisini artırırsınız. Tüketim miktarını ise siz ayarlamalısınız. İçeriğindeki kafeinden dolayı çarpıntı ve uykusuzluk yapabilir.

Sağlıklı yağlar
Doymuş yağların kolesterolü artırdığı bir gerçek ama doymamış yağlar ise tam tersine kolesterol seviyesini düşürüyor. Çoklu doymamış yağ asitleri içeren mısırözü, ayçiçek, soya LDL kolesterolü düşürmekte, tekli doymamış yağ asitlerinden zeytinyağı, kanola yağı ise hem LDL kolesterolü düşürüp hemde HDL, iyi kolesterolü artırmaktadır.

Kuruyemişler
Kuruyemişler de tekli doymamış yağ asitlerinden zengin besinler olması nedeniyle LDL kolesterolü düşürmektedir. Kalori içeriklerinin yüksek olması nedeniyle sınırlı tüketmekte fayda var.

Portakal
Narenciye meyveleri flavonlardan zengindir. Yapılan çalışma sonuçlarına göre portakal içeriğindeki flavon miktarı daha yüksek bulunmuştur. Flavonlar ise kalp sağlığını korumaktadır, özellikle herperidin adlı maddenin kolesterol seviyesini düşürdüğü bilinmekte.

Bitter çikolata
Çikolatayı sevmeyen kişi eminim çok azdır ayrıca kalp sağlığını koruyucu etkisinden dolayı tüketimi biraz daha masumlaşıyor. Ama çalışmalara göre kakao oranı ne kadar yüksekse etkisininde o kadar fazla olduğu yönünde. Kakao oranı %50 ve üzeri olan bitter çikolata kötü kolesterol seviyesini düşürebilmektedir.Diyetisyen Özlem Sert Aydın
Domates
Yazın tazesini kışın salça olarak tüketitiğimiz domates içeriğindeki likopenden dolayı güçlü bir anti kanserojen ve kolesterol savaşçısıdır. Bilinmesi gereken domateste bulunan likopen, ısıl işlemle ve az miktarda zeytin yağı ilave edilerek tüketildiğinde etkisi artmaktadır.

6 Ağustos 2010 Cuma

Zayıflamanın yeni 3 yolu



Bölgesel kiloları hedefleyen üçlü tedaviyle 45 günde iki beden incelebilirsiniz.
Yöntem; yağların medikal ozonla eritilmesi, bedenin ultrason ve mezoterapiyle inceltilmesine dayanıyor
Diyetle kilo kaybetmek mümkün ama orantı farkını gidermek imkansızdır. Basenler, bacaklar, karın, bel, sırt ya da kol gibi bölgelerde fazla yağ birikimi, vücut şeklinin bozulmasına neden olur. Kadınlar kadar erkekler de bu durumdan şikayetçidir. Kadınlardaki sorun, yüzde 80 vücudun alt kısmındaki kilolardır. Sıklıkla da selülit eşlik eder.
Memorial Hastanesi’nden Dr. Seran Göçer, bölgesel kiloların genetik olduğuna dikkat çekerek, “Bu tip kilolar, estetik kaygının yanında sağlık sorunu da oluşturur. Özellikle karın ve göbek çevresinde yerleşen yağlanma, karın içi yağlanmayı da artırır ve bazı kronik hastalıkların risk faktörlerinden biri olarak görülür. Temel olan, doğru beslenme programı, düzenli uyku ve hafif egzersiz programlarıdır.
Ancak hepimiz biliyoruz ki bu, bölgesel kilo sorunu açısından yeterli değil. İşte bu nokta da soruna, mezoterapi, ultrason, ozon-oksijen uygulamaları ile kombine edilmiş programlarla yaklaşıyoruz. Ana hedefimiz, sorunlu bölgeden (sadece kilo vererek) elde edilecek sonuca göre, incelmeyi üç kat daha artırmak” diyor.

OZON-OKSİJEN TERAPİSİ

Yüzde 5’i ozon, yüzde 95’i oksijenden oluşan ‘medikal ozon gazı’ çok yüksek yakma gücüne sahip. Ozon sauna metabolizma hızını destekliyor, toksin atılımı sağlıyor, ödemi azaltıyor ve yağ hücre yakımını hızlandırıyor. Hastalar özel bir programla besleniyor. Ozon sauna haftada iki kez olmak üzere en az 8-10 seans uygulanıyor. Her seansta vücuttan ortalama 500 gram sıvı atılarak detoks etkisi elde ediliyor. Toksin atılımı, eski dokuların yerine yenilerinin aldığı durumda, genellikle deride hafif kızarıklık, baş ağrısı, yorgunluk, ishal vs. olabiliyor.

ULTRASON LİPOLİZ

Ultrason probu ile uzun zincirli yağ asitleri parçalanıyor. 20-70 Khz aralığındaki ultrason dalgaları, yağ hücreleri ve selülitin sıvıları içinde gaz formunda kabarcıklar oluşturuyor. Genleşme ve basınç sonucu yağ hücreleri patlıyor. Karaciğer tarafından metabolize edilen yağ hücreleri ve su serbest kalıyor. Vücuda hiçbir madde enjekte edilmiyor, jel üzerinden ultrason başlığı istenen bölge üzerinde gezdiriliyor. İşlem 20-40 dakika sürüyor. Haftada 1-2 seans yapılıyor. Selülit ve yağ eritme için değişik frekanslar uygulanıyor. Sırt ve kollarda incelme ve selülit görünümünün giderilmesini sağlıyor.

MEZOTERAPİ

Her ultrason seansı sonrası son basamak olarak uygulanıyor. Çok ince özel iğne uçlarıyla yapılan bir mikroenjeksiyon tekniği. Kilolu bölgelere seanslar halinde uygulanıyor ve incelme dozunu artırıyor. Soruna ve bölgeye yönelik hazırlanan ilaç, karışımlarıyla dolaşımı düzenliyor ve dokuya giden oksijen miktarının artışına destek oluyor. Bacak, kol ve karın bölgesinde uygulanan mezoterapi de sekiz seansta 1-2 beden incelme hedefleniyor. Her zaman olduğu gibi burada da, beslenme düzenine dikkat edilmesi ve düzenli olarak egzersiz yapılması mezoterapinin başarısını artırıyor.

Volkanik kül bulutları zararlı mıdır?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İzlanda’daki yanardağın patlamasının ardından Avrupa’yı saran volkanik kül bulutlarının sağlık için risk oluşturmadığını bildirdi.



DSÖ yetkilisi Dr. Carlos Dora, hava kalitesinin incelenmesi sonucunda kül bulutu kirliliğinin Avrupa’nın çoğu bölgesinde yer seviyesine inmediğinin belirlendiğini söyledi.
Dora, kül bulutunun havada yükseklerde incelebileceğini ve artık daha fazla sorun oluşturmayacağını da vurguladı. Volkanik kül bulutunun sağlıkta büyük etkisi olmayacağı açıklamasında ikna olmayan bazı uzmanlar ise DSÖ’nün uyarısının abartılı olduğunu ileri sürdü.
DSÖ, geçen hafta, solunumla ilgili potansiyel tehlikeler oluşturabileceği uyarısıyla Avrupalılardan, kül bulutunun yere inmesi durumunda evlerinden çıkmamasını istemişti.
Dora’nın bugünkü mesajının DSÖ’nün geçen haftaki açıklamasıyla ters düştüğü belirtiliyor.
 

Blogger