Pages

6 Ağustos 2010 Cuma

Zayıflamanın yeni 3 yolu



Bölgesel kiloları hedefleyen üçlü tedaviyle 45 günde iki beden incelebilirsiniz.
Yöntem; yağların medikal ozonla eritilmesi, bedenin ultrason ve mezoterapiyle inceltilmesine dayanıyor
Diyetle kilo kaybetmek mümkün ama orantı farkını gidermek imkansızdır. Basenler, bacaklar, karın, bel, sırt ya da kol gibi bölgelerde fazla yağ birikimi, vücut şeklinin bozulmasına neden olur. Kadınlar kadar erkekler de bu durumdan şikayetçidir. Kadınlardaki sorun, yüzde 80 vücudun alt kısmındaki kilolardır. Sıklıkla da selülit eşlik eder.
Memorial Hastanesi’nden Dr. Seran Göçer, bölgesel kiloların genetik olduğuna dikkat çekerek, “Bu tip kilolar, estetik kaygının yanında sağlık sorunu da oluşturur. Özellikle karın ve göbek çevresinde yerleşen yağlanma, karın içi yağlanmayı da artırır ve bazı kronik hastalıkların risk faktörlerinden biri olarak görülür. Temel olan, doğru beslenme programı, düzenli uyku ve hafif egzersiz programlarıdır.
Ancak hepimiz biliyoruz ki bu, bölgesel kilo sorunu açısından yeterli değil. İşte bu nokta da soruna, mezoterapi, ultrason, ozon-oksijen uygulamaları ile kombine edilmiş programlarla yaklaşıyoruz. Ana hedefimiz, sorunlu bölgeden (sadece kilo vererek) elde edilecek sonuca göre, incelmeyi üç kat daha artırmak” diyor.

OZON-OKSİJEN TERAPİSİ

Yüzde 5’i ozon, yüzde 95’i oksijenden oluşan ‘medikal ozon gazı’ çok yüksek yakma gücüne sahip. Ozon sauna metabolizma hızını destekliyor, toksin atılımı sağlıyor, ödemi azaltıyor ve yağ hücre yakımını hızlandırıyor. Hastalar özel bir programla besleniyor. Ozon sauna haftada iki kez olmak üzere en az 8-10 seans uygulanıyor. Her seansta vücuttan ortalama 500 gram sıvı atılarak detoks etkisi elde ediliyor. Toksin atılımı, eski dokuların yerine yenilerinin aldığı durumda, genellikle deride hafif kızarıklık, baş ağrısı, yorgunluk, ishal vs. olabiliyor.

ULTRASON LİPOLİZ

Ultrason probu ile uzun zincirli yağ asitleri parçalanıyor. 20-70 Khz aralığındaki ultrason dalgaları, yağ hücreleri ve selülitin sıvıları içinde gaz formunda kabarcıklar oluşturuyor. Genleşme ve basınç sonucu yağ hücreleri patlıyor. Karaciğer tarafından metabolize edilen yağ hücreleri ve su serbest kalıyor. Vücuda hiçbir madde enjekte edilmiyor, jel üzerinden ultrason başlığı istenen bölge üzerinde gezdiriliyor. İşlem 20-40 dakika sürüyor. Haftada 1-2 seans yapılıyor. Selülit ve yağ eritme için değişik frekanslar uygulanıyor. Sırt ve kollarda incelme ve selülit görünümünün giderilmesini sağlıyor.

MEZOTERAPİ

Her ultrason seansı sonrası son basamak olarak uygulanıyor. Çok ince özel iğne uçlarıyla yapılan bir mikroenjeksiyon tekniği. Kilolu bölgelere seanslar halinde uygulanıyor ve incelme dozunu artırıyor. Soruna ve bölgeye yönelik hazırlanan ilaç, karışımlarıyla dolaşımı düzenliyor ve dokuya giden oksijen miktarının artışına destek oluyor. Bacak, kol ve karın bölgesinde uygulanan mezoterapi de sekiz seansta 1-2 beden incelme hedefleniyor. Her zaman olduğu gibi burada da, beslenme düzenine dikkat edilmesi ve düzenli olarak egzersiz yapılması mezoterapinin başarısını artırıyor.

Volkanik kül bulutları zararlı mıdır?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İzlanda’daki yanardağın patlamasının ardından Avrupa’yı saran volkanik kül bulutlarının sağlık için risk oluşturmadığını bildirdi.



DSÖ yetkilisi Dr. Carlos Dora, hava kalitesinin incelenmesi sonucunda kül bulutu kirliliğinin Avrupa’nın çoğu bölgesinde yer seviyesine inmediğinin belirlendiğini söyledi.
Dora, kül bulutunun havada yükseklerde incelebileceğini ve artık daha fazla sorun oluşturmayacağını da vurguladı. Volkanik kül bulutunun sağlıkta büyük etkisi olmayacağı açıklamasında ikna olmayan bazı uzmanlar ise DSÖ’nün uyarısının abartılı olduğunu ileri sürdü.
DSÖ, geçen hafta, solunumla ilgili potansiyel tehlikeler oluşturabileceği uyarısıyla Avrupalılardan, kül bulutunun yere inmesi durumunda evlerinden çıkmamasını istemişti.
Dora’nın bugünkü mesajının DSÖ’nün geçen haftaki açıklamasıyla ters düştüğü belirtiliyor.

3 Ağustos 2010 Salı

Solayum 'um bağımlılığı

ABD’de yapılan bir araştırmada, solaryumun, alkol veya uyuşturucu bağımlılarında gözlendiği gibi ultraviyole ışınlarına bağımlılık ve anksiyete hissi yaratabileceği ortaya çıktı.
New York eyaletindeki Albany Üniversitesi ile Memorial Sloan-Kettering Kanser Araştırma Merkezi’nden profesörler tarafından yürütülen ve 421 öğrenci üzerinde yapılan araştırmaya göre, deneklerin yarısından fazlası (229) yılda ortalama 23 kez solaryuma giriyor.
Diğer maddelere bağımlılık konusundaki sorulardan esinlenilerek yapılan ölçümlere göre, deneklerin yüzde 70’i yapay bronzlaşmaya bağımlılık işaretleri gösterdiler.
Bulgularını Archives of Dermatology’de yayımlayan araştırmacılar, ultraviyole ışınlarının yapay olsun olmasın sağlık için tehlikeleri konusunda kamuoyunu bilgilendirme çabalarına rağmen, özellikle genç yetişkinler arasında yapay bronzlaşmaya başvuranların sayısında artış görüldüğü saptamasından bulundular.

Cildinizi yenilemek istiyenlere formül

Cildinizimi yenilemek istiyorsunuz ? Doğal Çözüm

Mevsim değişikliklerinde cildimiz nemini kaybeder, kızarır, kaşınır ve pul pul olur. Kozmetik sektörü tam da bu noktada binlerce çeşit serum ve nemlendiricileri ile imdadımıza yetişir. Ancak cildinizi korumak için daha ekonomik bir şeyler arıyorsanız haberimizi mutlaka okuyun ve mutfağınızda saklanan hazineleri keşfedin.
Bal: Bal doğal bir arındırıcıdır. Cildinizi sakinleştirir ve antimikrobiktir. Cildinizin tamemen soyularak pul pul görünümünden kurtulmasını sağlar. Ayrıca soyulmayla ortaya çıkan yeni derinizin sivilcelenmesini engeller.
Avokado: Avokadonun inanılmaz bir nemlendirme ve rahatlatma etkisi vardır. Bir avokadoyu ezip buz dolabında soğutun. Bacaklarınıza sürüp 20 dakika kadar bekletin. Avokado kreminizi ister işe gitmeden önce ister gece yatarken uygulayabilirsiniz.
Yulaf unu: Yulaf ununun sakinleştirici etkisi vardır. Bir fincan yulaf ununu soğutun ve 15 dakika kadar cildinize uygulayın. Cildinizin yumuşadığınızı ve kızarıklıkların azaldığını göreceksiniz.
Maydonoz: Maydonoz kızarıklıklar ve iltihap için birebirdir. Ayrıca soyulmaya neden olan gerilmeyi de engeller. Bir kapta bir miktar maydonozu ezin ve kırmızı noktalarınızın veya kaşınan yerlerin üzerine sürün.

31 Temmuz 2010 Cumartesi

Menopozdan kurtulmak mı istiyorsunuz ?

Op. Dr. Aylin Totan, kadınların korkulu rüyası olan menopoz’un, basit önlemlerle kabus olmaktan çıktığını belirterek, menopoza giren kadınlara bol bol yürüyüş yapmalarını, kullanıyorlarsa sigarayı bırakmalarını, aşırı çay, kahve, kola gibi kafeinli gıdalardan uzak durmalarını önerdi.



Özel Lokman Hekim Sincan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nden Op. Dr. Aylin Totan, “adetin doğal yollardan bitmesi” anlamına gelen menopozla birlikte, kadınlar için sıkıntılı bir sürecin başladığına dikkat çekerek, menopoz belirtileri başlayan kadınların mutlaka doktor kontrolünden geçmelerini tavsiye etti.

-45-50’Lİ YAŞLARA DİKKAT-

Totan, menopozun en büyük belirtisinin adet düzensizlikleri olduğunu ifade ederek, “Ateş basması, terleme, çarpıntı yanı sıra zaman zaman yüzde ve boyunda kızarıklıklar meydana gelebilir. Bu belirtiler menopozun ilk dönemlerinde sıklık gösterse de zamanla azalmaktadır. Menopoz döneminde gerginlik ve sıkıntı gibi psikolojik sorunlar da meydana gelirken uykunun kalitesi düşer. Cinsel birliktelikte ağrı hissi, idrar yapmada zorluk gibi belirtiler de menopoz döneminde görülen şikayetlerdir” diye konuştu.
Menopozun genellikle 45-50’li yaşlarda görülmeye başladığına işaret eden Totan, bu dönemde her kadının aynı şiddette belirtilerle karşılaşmayacağına dikkat çekti. “Hatta kimi bireylerde hiç sorun çıkmamakta ya da çok hafif seyretmektedir” diyen Totan şöyle devam etti:
“Ancak; kendini iyi hissetmeyen, menopozun hayatını nasıl etkileyeceğini merak eden bireyler mutlaka doktorundan destek almalıdır. Kişinin menopoz dönemine bilinçli ve hazırlıklı girmesi menopoz belirtilerinin şiddetini azaltır. Menopozdan sonra insan vücudundaki total kemik kitlesinde azalma görülür. Bu nedenle kırık oranları da artabilir. Bunun için 20-30 yaşları civarında doğal yollardan kalsiyum alınması son derece önemlidir. Kemik kaybının önlenmesinde yaşam tarzının da rolü vardır. Bu dönemde hanımlara yürüyüş önerilir. Sigara kullanımı da kemik kaybını artırdığı için sigarayı bırakması önerilir. Aşırı çay, kahve, kola gibi kafeinli gıdaların kontrollü tüketimi tavsiye edilir.”

-YÜRÜYÜŞ ÖNEMLİ-

Menopoz döneminde östrojen hormonunun ve koruyucu etkisinin azalmasından dolayı kalp ve damar hastalıklarında artış gözlendiğini belirten Totan, tansiyon ve şeker hastalarının yanı sıra sigara kullanan bireylerin de risk taşıdığına işaret etti.
Totan, Menopozdan sonra kadınlarda düşük dansiteli kolesterolde hızlı bir yükselmenin görüldüğünü ve bunun sonucunda koroner kalp hastalığı riskinin arttığına dikkat çekerek, “Bu dönemde bireye doktorunun muayene bulguları neticesinde östrojen tedavisi uygulanabilir. Kalp için koruyucu olan yüksek dansiteli kolesterol oranı yalnızca egzersizle arttığından kişinin yürüyüş yapması kemik erimesini önlediği gibi kalp için de koruyucu olacaktır” dedi.

Kadınların hafızası daha üstün

İngiltere’de yapılan bir araştırma, erkeklerin evlilik yıl dönümleri ya da doğum günleri gibi bazı konularda daha unutkan olmalarının nedenini ortaya koydu.



İtalyan La Stampa gazetesinin haberine göre, Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, kadınların hafızasının erkeklerden daha güçlü olduğunu gösterdi.
Yaşları 48 ile 90 arasında değişen 4 bin 500 kişinin hafızasını ölçmeye yönelik bir dizi test yapan bilim adamları, testlerde kadınların erkeklere nazaran ortalama 5.9 daha az hata yaptığını gözlemledi.
Bilim adamları, test sonuçlarının bir cinsiyetin diğerine göre üstünlüğünü göstermeyi değil, Alzheimer gibi hastalıkların belirtilerinin tespit edilmesine yardımcı olmayı amaçladığını da vurguladı.

Ceviz, bunamaya karşı büyük bir rol oynuyor

Bilim adamları, kalp ve damar sağlığı açısından oldukça yararlı olduğu bilinen cevizin, bunamaya karşı da koruyucu olabileceğini ortaya koydu.



İtalyan La Stampa gazetesinde yayımlanan habere göre, Hintli doktor Abba Chauhan’ın New York Enstitüsünden bilim adamlarıyla birlikte yaptığı araştırmada, ceviz türü kuruyemişlerin içerdiği vitaminlerin, antioksidanların ve yağ asitlerinin bunama riskini azaltmak ve Alzheimer hastalığının gelişim sürecini yavaşlatmakta etkili olabileceği gözlemlendi.
Bunama belirtisi gösteren fareler üzerinde yapılan testlerde, cevizle beslenen farelerdeki beyin faaliyetlerinin diğerlerine nazaran düzelme gösterdiğini gözlemleyen bilim adamları, kuruyemiş verilmeyen hayvanlar da ise belirtilerin her geçen gün arttığını tespit etti.
Cevizin antioksidanlar ve omega 3 yağ asitleri açısından zengin olduğuna dikkati çeken bilim adamları, buna karşın araştırmanın hayvanlar üzerinde yapıldığını, bu nedenle sonuçları konusunda kesin konuşmanın mümkün olmadığını da vurguladı.
 

Blogger